ABD’de San Fransisco ve New York’ta, Avrupa’da da Berlin, Paris, Amsterdam, Roma ve Milano’da gerçekleştirilen bu günlerden birisi, geçtiğimiz 5 Haziran günü İtalya’nın ticari merkezi sayılan Milano’da yapıldı. Haziran ayında dünyanın belli başlı şehirlerinde “Gay Pride”, yani eşcinsellerin gurur günleri kutlanıyor. Bu günlerde eşcinseller çeşitli gösterilerle şehir merkezlerinden geçitler yapıyorlar ve kendilerini daha çok tanıtmaya, toplumla barışık yaşamanın yollarını aramaya çalışıyorlar. 
Tesadüfen Milano’da olduğum için izleyebildiğim İtalyan eşcinsellerinin gösterisi, Avrupa Birliği’nin eşcinsellere tanımış olduğu olanaklardan ötürü olacak, artık “kendini tanıtma” eylemi olmaktan çıkmış, bir yandan siyasal bir gücün gösterisi, öte yandan da eşcinsellere servis veren kuruluşların reklam alanı haline gelmiş.
Gösteri sırasında pek çok gece kulübü, restoran ve butiğin reklamları dağıtılırken, bazıları da hazırladıkları tanıtım otoları ile gösteri geçişine katılıyorlardı.
Öte yandan yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde artık Avrupa’da önemli bir oy potansiyelini oluşturan eşcinsellerin oylarını almak isteyen partilerin de gösteriye katılmış olmalarını görmezden gelemiyorduk. Hatta öylesine ki, bu partilerden bir tanesi yürüyüşte bile vardı.
Uzun zamandır Fransa’da tartışılan eşcinsellerin birbirleri ile resmen evlenebilmeleri meselesi de 5 Haziran günü Fransa’da kıyılan ilk erkek erkeğe nikâh ile sonuçlandı ve resmiyet kazandı. Bir süredir, yine Avrupa Birliği üyesi olan Hollanda’da kıyılabilen bu nikâhlar artık AB’nin genel standartları içinde sayılmaya başlandı. Böylelikle birlikte yaşamakta olan eşcinseller hukuksal varlıklarını da kabul ettirmiş oldular.
Türkiye’de özellikle üniversitelerin çevresinde oluşmaya başlayan gay birlikleri, dernekleri kısa bir süre içinde “İstanbul Gay Pride” ı düzenlerse hiç şaşırmamamız gerekecek. Maço Türk polisinin de, aynı diğer AB ülkelerinde olduğu gibi, bu gösterileri ciddiyetle korumaları ve düzeni sağlamaları gerekecek.
Bu durumda, Hortum Süleyman’lardan çok çekmiş olan, polisler ile hep kaç göç ilişkisi yaşamış olan Türkiye’li eşcinsellerin de yolları açılıyor demektir.
Türkiye, Kopenhag Kriterleri ile başlayan sürecini bitiriyor bitirmesine ama, daha uygulayacağı, alışacağı çok şey var. Bunların başında da demokrat olmak ve özgürlüklere saygılı olmak meselesi geliyor. Bakalım becerebilecek miyiz?
Fotograflar: İklil Sümer
